Ocak 2020

Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’te okuduğu şiir sonrası devam eden süreçle birlikte bugün Başbakan. Aslında hapis yattığı yerin hapishane olmadığını ben hariç herkes biliyor. B.B Başkanlığı makamına nasıl geldiğini hepimiz biliyoruz. Bir algı yarattı. ‘Mağdur’ Aslında hepsi Türkiye’nin geleceğine dönük yeni bir siyaset algısının bir projesiydi. Anımsayınız… Oslo süreci, Ergenekon, Balyoz davaları, 17 Aralık süreci, Açılım. Ve Soma Maden faciası. Hepsi…

Atatürk Cumhuriyetine inanmış,  Bugüne kadar bu çizgiden taviz vermemiş,  Laik demokratik Türkiye Cumhuriyetini, Misak- Milli’yi savunan, bir birey olarak,  Ve bu ülkenin yedi düvele verdiği Kurtuluş Mücadelesini kabul etmiş,  Geçmişine saygılı,  Cumhuriyetin temel niteliklerinin hiçbir dönem de değiştirilmeyeceğini savunan  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak CHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermeyeceğimi ifade etmek isterim. Kısaca kim ne derse desin,  Uzlaşı, hoşgörü…

‘Muharrem İnce Yalova’da çırpınırken, CHP’li başkan Kemal’in İstanbul’da gelecek için Derviş’ten (Kemal) ne umduğu ne istediği ya da ne fayda göreceği tartışılırdı…. Bizim CHP’li Derviş yoksa bu kez Kemal Kılıçdaroğlu için yeni bir senaryo mu hazırlıyordu? Hele Cumhurbaşkanlığı gibi ince derin bir konuda baş başa bir görüşme fısıldandıysa. Beni fena halde şüphelendirdi. CHP’nin bakmayınız siz Büyükerşen dediğine…  Erdoğan lehine yoksa…

Tehlike usul usul geldi. Türkiye musul musul uyudu. * Böyyük tivilere bakıyorum. Sanki ortalık güllük gülistanlık. Sayın Başbakan ziyaretlerde. * Sanki, Musul’a Türk konsolosluğuna yapılan saldırı eh işte olmuş bitmiş, Hadi Başbakanın tabiriyle dillendirelim, Olmuş, geçmiştir. * Sen, 3. Havalimanına, hızlı trene, köprüye bak. 49 rehine için Sam amca devrede, Havale ettik. * Musul, Türk toprağı benim kadar az çok…

ABD sözde demokrasi ve barış adına Saddam’dan kurtarıcam diye Irak’ı paramparça ederken, Kürt grupların ilk işi Türkmenlerin bulunduğu tapu ve nüfus idareleri oldu. Hadi biraz beyin jimnastiği yapalım. O dönem lise yıllarıma denk gelen Körfez Savaşını hatırlayalım. Baba Bush, Kuveyt’i işgal eden Irak’a saldırdı. Canlı yayında izlemiştik. Sonra Irak üçe beşe bölündü ama Saddam hala diriydi. Bir Çekiç Güç belası…

İçeride birbirimizi yiyoruz. Başbakan malum, Yanına yaklaştırmıyor, Hiçbir eleştiriyi kabul etmiyor. Mecliste; emrinden çıkmayan gık diyemeyen vekili, bakanıyla millet, irade, istikrar, demokrasi deyip kesip atıyor. 12 yıldır yaptıklarını mutlak doğru olarak algılıyor, algılatıyor. Şanslı, yandaş, kesintisiz yayın yapan medya avuçları patlayıncaya kadar onu alkışlıyor. Muhalefet çaresiz, Yukarı tükürse bıyık, Aşağı tükürse sakal. Ne dese, ağzını açsa, ‘I-ıh’ yok hükmünde. Mecliste…