Ocak 2020

17 Aralık, Türkiye Cumhuriyeti tarihi için önemli bir gün.. Zira tarihin en kapsamlı rüşvet ve yolsuzluk dosyaları havada uçuşuyor. Ortalık toz duman. İktidar silkelendi, Sallanıyor. ** Tabi ki bir telaş ve bu işten nasıl yırtarım havası hâkim. Sanıldığı gibi Gezi Parkı olayından çok daha öne geçen bir durumla karşı karşıyayız. Anlayacağınız, İktidar Gezi Parkıyla kroşeyi yedi. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla…

Yazıma İzmir Askeri Tersanede meydana gelen kazada yaşamını yitiren 10 TSK personeline Allahtan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Türk Milletinin başı sağolsun.. 17 Aralık’tan bu tarafa sarsılan hükümet, neredeyse bu işten de karlı çıkmaya hazırlanıyor. Emniyet, bürokrat kim varsa toz duman eden iktidar oğulları içeride olan bakanların istifasını bir türlü gerçekleştiremedi. CHP Liderinin dediği gibi, ‘Birileri diyelim ki dış…

Gördün işte! ‘Durmak yok yola devam ‘ dediklerinden bu yana, Tam 12 yıl geçmiş. * Asgari ücret yerinde, Çöpten ekmek toplayan çocuklar, Paralı  eğitim, Sağlık. Yok edilen Karadeniz. Dış politika, İhracat, Yolsuzluk, rüşvet, Sığdırmışlar bir kutunun içine… * Bakan, İçişleri yerine nelerle uğraşıyormuş peki? Ticaret Bakanının ticaret aşkı? İşadamı teması, Çıktı kutunun içinden.. * Bakan çocukları, 5 bin TL’lik montu,…

İtiraf ediyoruz! Yanılmışız…! Cerahat yokmuş, Takke düştü ama kel değil saçı varmış… Meğer onca kamera, görüntü, alışveriş palavra imiş. Muktedir iktidar Türkiye’yi üç dört gündür sarsan rüşvet yolsuzluk olayını şıp diye çözdü. Eğilmediler, Dik durdular.. Nasıl mı? Efendim önce küçük çaplı bir neşter atıldı… Beş polis şefi hooop küt görevden alındı, ne garip ki o ana kadar işini yapmamış, görevi…

Ayakkabı dolabında milyon dolarlar Yatak odasında para sayma makineleri, Üç bakan ve çocukları, Bir bakanın milyon dolar rüşvet aldığı iddiaları, Ben rahatım demesi, Cemaat mi, dış güçler mi, kim yaptı bunu tartışmaları, Operasyonu yürüten savcının isminin malum olması, Görevden alınması, Beş emniyet müdürüne neden haberiniz yok fırçası ve koltuklarının çekilmesi, Malum medyanın suskunluğu, Bir elin parmakalrını geçmeyen cesur medyanın, gazetecinin…

Dün gibi hatırlıyorum. Sabahın köründe evler basılıyor. Yaşı yetmişin, kırkın üzerinde olan nice aydın, yazar, bilim adamı paldır küldür İstanbul Emniyetine götürülüyordu. AKP yine böyle bir AKP idi. Unutmadım, Bu ülkenin yiğit komutanları, PKK’ya kan kusturan isimleri daha dün annesinin mezarına binbir güçlükle zar zor bin dereden su getirilerek izin alınarak gidebiliyordu. Başbakan yine böyle bir başbakandı. Ne idüğü belirsiz…