Yakın tarihe bir bakalım;
*
1980’li yılların Irak-İran savaşı.
Kaç yıl birbirini yediler?
ABD, İngiliz bilemediniz hangi emperyalist ülke!
O günün parasıyla trilyonlarca o ülkelere silah sattı.
*
Sormak gerekir,
O dönem dünyanın demokrasiye, özgürlüklere, insanca yaşamaya ihtiyacı yok muydu?
ABD yine böyle bir ABD değil miydi?
Ne değişti?
*
Saddam Hüseyin Halepçe’de kimin emriyle kimyasal bomba kullanıp Kürtleri katletti?
İşin içinde yine ABD yok muydu?
*
Gelgelelim,
91 Körfez Savaşına,
Meşhur; ‘Bir koyup, üç alacağımız’ Özal’lı dış politikaya,
Türkiye ne aldı?
Sınıra yığılan binlerce Kürt,
Kimin başına bela oldu?
*
Onun devamına bakalım,
11 Eylül saldırıları,
ABD’nin bu işten önceden haberi yok muydu?
Ve Saddam Irak’ta idam edildi.
Ortadoğu’ya zamanı geldiğinde düğmeye basılmış.
CIA, hedefe kilitlenmişti.
*
Bin Ladin’i de hatırlamıyorsunuzdur herhalde,
ABD, en azılı terörist diye bize yutturdu.
Onun üzerinden trilyonlarca silah sattı.
Afganistan’ın payını, Sovyet Rusya’dan kapmak üzere ayarttı.
Sonra bir uçak gemisinde (yanılıyorsam bağışlayınız (Rooswelt ya da G.W) cesedini okyanusa bıraktı.
Öyle bir ince hesap yaptı ki merasimi bile uçak gemisindeki Müslüman askerlerce yapıldı.
Etkileyiciydi.
*
ABD, Ortadoğu’da çizdiği haritayı, kovboy oğul Bush, C.Rıce, Powell üçlüsüyle devam ettirdi.
Büyük Ortadoğu Projesi yerini yavaş yavaş sağlamlaştırıyordu.
Ama bir eksik vardı.
Bir dayanak, bir desteğe gerek duydu.
ABD, aptal mı?
Ulusalcı TSK, Atatürkçü Ulus, Laik hukuk sistemi, devrimci Türk Milleti.
Bu üçgen ya da denklemin kırılması gerekiyordu.
*
İşte 2002’de sözde demokrasi, özgürlük, hak, hukuk, geçmiş dönemi aratmayacak ne ki paramparça etmesi için tam 12 yıl destek verdiği AKP hükümetini gözü gibi baktı çünkü BOP’a bu gerekliydi.
Nasıl oluyordu düşünmek gerekirdi.
ABD, BOP’u bu kadar nasıl rahat uyguladı.
Whıte House’de daha vekil bile değilken şimdi Çankaya’yı rededen halkın seçtiği Cumhurbaşkanı sivil olarak kabul görüyordu.
*
Uzatmayalım,
Türk askerinin başına geçirilen çuvala, ‘kasaptaki ete soğan doğramam’ diyen malum G.B zamanında gık denilemedi.
Türkiye bir girdaba giriyordu ve nitekim geçmiş beş on yıla bakıldığında hangi badirelerden geçeceği belirlenmişti.
*
ABD, şimdi bir IŞİD haritasıyla yine işe koyuldu.
Öyle ya dizayn ettiği Ortadoğu’da tereyağından kıl çeker gibi her şeyi yerine koydu.
Sadık bir Türkiye!, Kuzey’de daha düne kadar eşkıyalık yapan Barzani ve Kürt Devleti.
*
Şimdi 49 rehine gelince, çığlık çığlığa sevinen zavallı Türkiye,
Oysa 49 rehineyi dünden bugüne tutturan da ABD’ydi.
Öcalan’ı astırtmayan ABD, 49 rehineyi de bıraktırtmadı.
*
49 rehine serbest kalınca aklıselim düşünen akademisyen, hukukçu, devletçi, ne olup bittiğini şovenistlikle anlatmayan sağduyu ile gören herkese sordum.
Herkes gülüyordu!
Trajikomik durumdaki Türkiye, yine şov yapıyordu.
Kim senin aklına gelmedi.
49 rehineyi kaptıran siz, kurtaramayan da siz,
Bu sevinç nedendi?
*
Velhasıl,
Öcalan’ı asamayan,
49 rehineyi kurtaramayan,
Akdeniz’de 9 Türk vatandaşını şehit veren,
Davos’u, ‘On Mınute’yi’ kurgulayan Türkiye, 49 rehineyi kurtardım havalar sıçradı.
*
Benim zavallı halkım.
Bilmiyorum daha kadar uyanmak adına bekleyecekti.
Bilinen bi şey varsa, devleti yönetenlerin bu halka gerçeği söylemediğine devam ettiğiydi.
*
Öyleyse, bundan sonra olacaklar için, hazırlıklı olmalıydı.
2015 genel seçimlerine bi şey kalmadı,
Hele bide başkanlık seçimine geçelim.
Esas operasyonun büyüğü yakındır gelecektir.
*
Irak-İran savaşını, Saddam’ı, Ladin’i, 11 Eylül saldırılarını, TSK’nın başına geçirilen çuvalı sakın unutmasın Türk Halkı!
Yorum Yapın