63

Seçildiler!
Köy, köy kasaba, kasaba dolaşacaklar.
Oğlu şehit olmuş, kahpe kurşunla kara toprağa düşmüş Mehmet Ağa soracak,
‘Niye geldiniz’
Onlar, kuru kahve gibi damağa yapışacaklar,
‘Barış olsun!’
Ya benim oğlum, benim oğlum diyecek;
Ne için şehit düştüğünün hesabını soracak, Mehmet Ağa,
63…Susacak!

**
Geziyorlar,
Karadeniz, Akdeniz,
Güneydoğu, Doğu Anadolu,
Binler öfkeli,
Acaba, hepsi mi önceden programlanmış,
Ya da tahrikçi mi,
Bas bas bağırıyorlar,
‘Gidin buradan’
63…Biri diyor ki yemeyince façası,
‘Solculuğumdan utanıyorum…’
Oysa bu memlekette utanılması gereken o kadar çok şey var ki.

Uğurlu bir rakam olsa gerek 63,
Neden 70, 90,50, 40 değil,
Enteresan bir sayı
Hepsi akil,
İçinde, Silivri’de yatanlara selam gönderip, hafifçe kenara çekilenlerde var,
Milyonlar ‘dönmez’ biliyordu,
Baktı ki, 63’de keramet var,
Zamana uydu.

63…
Öcalan’ın bir yeni mektubu daha var,
Acaba onu da kamuoyuna açıkladılar mı?
Barış elçileri ya hani,
Hani gökyüzündeki mavi bulutları paylaşacaklar ya,
Açan papatyaların kokusunu getirecekler ya,
Ya da Düşen yağmur damlası gibi toprağa bereket olacaklar ya,
Onun da cevabını versinler,
Desinler ki,
‘Biz geldik, şehitlerimizin, gazilerimizin, milletin hatırına, teslim olmamanın, benliği yitirmemenin, Türk sözcüğünden vazgeçmenin, Laik, demokratik, Atatürk Cumhuriyeti’nden koparılmanın ızdırabını gördük,
Hep bir ağızdan tekrarlasınlar,
Haydi…63!