Belli ki sağ-ı kuvvetli…
Kalabalığı görünce havaya doğru şöyle bir salladı yumruğunu,
‘buradayız…!’ dedi paşa.
Çevresindeki halk, ‘En büyük asker bizim asker’ dedi;
Paşa güldü…
Yanındaki KKK Komutanına dönerek, ‘Bi daha yaparlarsa daha şiddetlisini yaparız değil mi’ diye sordu.
Yumruk daha yere inmemişti o an…
Hükümet tezkereyi meclisten çıkardı çıkaralı hiç savaştan söz etmiyor ya,
Bakan Bağış bey Suriye’yi yok edecek gücümüzden,
Vekil Tayyar bey, ‘Üç saatte almaktan’ söz etti.
Haber tez ulaşmış olacak ki,
Paşanın yumruğu Suriye sınırı semalarında dolanmaya devam ediyor
İlginç değil mi?
Ben bu haberleri böyyük medya kuruluşlarının ‘flaş’ ibareli iri puntolu dizelerinden okurken Diyarbakır’da çapulcu bir okula Molotof kokteyli atıyordu.
Müdür Başyardımcısı çapulcunun beline dolanmasa, okul havaya uçacak.
Öğretmen, öğrenci panik içinde;
Ortalık ana baba günü gibi.
Birden paşanın Suriye sınırı semalarında havaya kalkan yumruğu geldi o an gözümün önüne…
Hazırsınız ya Paşam;
‘Hani nerede?
Yoksa paşa da Diyarbakır Emniyet Müdürü Güven müdür gibi mi düşünüyor.
Suriye’deki öldüreceği insanların hayalini kurup, ‘biz buradayız’ derken, okula Molotof kokteyli atacak kadar gözü dönmüşlere bir mesaj olsun diye arkasından yumruğunu masaya vuramıyor.
Paşa bu!, yumruğu da bu!
Karıştırmayalım en iyisi…
Yorum Yapın