On yıldır sağa sola koşturuyordu.
O zamanlar demokrasiye inanmıştı,
Gömleği çıkardıklarına inanmıştı.
2001 kriziyle bocalayan Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıracağına inandı.
On yıldır habersizdi,
Önce yavaş yavaş bayram tartışmaları başladı,
Cumhuriyetin altı kazındı yavaş yavaş,
Demokrasi sözcüğünün içi boşaltıldığında, düzelir diye umut etti.
On yıldır sustu…
Yazarlar, çizerler, Atatürk’ün askerleri teker teker götürülüyordu,
Hak, hukuk yerlerde,
Özgürlük, sizlere ömürdü.
Düğümleniyordu boğazına bazı sözcükler.
On yıldır hiç gülmedi ya da gülmeyi unuttu,
Bayrağın rengini unuttu örneğin,
Habur’da otobüslerin üzerinde eşkiyanın zılgıt çalarak ilerlediği o rezil günü yaşadı içi yana yana,
Şehidin mezarında ağladığını gördü.
On yıldır sanata, kültüre, çağdaşlığa, demokrasiye, özgürlüğe, ifadeye, aydınlığa vurulan tekmeleri saydı tek, tek…
On yıldır Tüpraş, Telekom, Petkim, Limanlar devletin bankalarının haraç mezat satıldığını izledi sessizce,
Bir an olsun ağzını açacak olsa, ensesinden tuttuğu gibi kapı dışarı edildi.
On yıldır muhalefet etmeyi unuttu,
On yıldır hiç konuşmadı,
On yılın sonunda;
biber gazına, gaz bombasına, sökülen ağaca, haksızlığa, kaybolup giden hayallerine isyan etti sonunda;
Duran Adam…
Yorum Yapın