Bayramınız nasıl geçti.
Doğrusu onca yurtsever içeri tıkılınca benimkisi zehir oldu.
Kuşkusuz bu dava başlayınca senaryo daha önce yazılmıştı, beş yıl iki yıl üç yıl neyse içerde bekletilen yurtseverlerden öç alınıyordu.
Kuşkusuz iktidar bu davayı bir öç alma konumuna getirdi.
Başarılı oldu.
Çuval dolusu CD’den, yalan yanlış beyanatlardan sonra yurtseverler en ağır cezalara çarptırıldı.
Ne ki en ilginç olanı,
AK iktidarın birlikte çalıştığı Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’un terör örgütü kurmak suçundan suçlu bulunmasıydı.
Hadi diyelim ki, Başbakan, münhasıran danışmanı Akdoğan, Davutoğlu, Bağış efendi görmedi de duymadı da, anlamı da, Vardar Ovasındaki türküde rakı muhabbetini sezen bay Ayrınç’ta mı anlayamadı?
Şaşırdım doğrusu…
Sonra da Orgeneral İlker paşanın kıdem farkı koyduğu Genelkurmay Başkanına bir sitem oldu.
Dedi ki, ‘Biz içerde yatıyoruz, siz hala konuşmayacak mısınız?’
İktidarın Özel’i Necdet Paşa ne deyiversin!
‘O günler geride kalmış!
Nedir bunun anlamı,
‘Beni ilgilendirmez!’
Efendim siyasi otorite yıpranırmış, TSK asli görevine dönmesi gerekirmiş,
Koltuk tatlı elbet,
Makam tatlı,
Ne olacak yani,
Necdet Bey, Özel bir konumda Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildi.
Daha Özel beyin ne olduğunu anlayamadık mı?
Koşaner paşa istifa restini çekince, o tıpış tıpış selamı çakmıştı.
Ha bu arada, Özel Genelkurmay Başkanı bu beyanatı verirken, Beytüşşebap dağlarınsa Apo’lu ateşler yükseliyordu.
Acaba Özel Paşa, buna ne diyecekti,
Madem ki tırı vırı şeylerle ilgilenmiyor, asli görevi vatanı kollamakla görevli TSK’nın başı neden sessiz…
Örneğin genel af konusunda ne düşünüyor.
Özel paşanın elbette umurunda değil,
Nasıl olsa ölen öldü, kalan sağlamakla devam edecek.
Necdet Bey unutmasın ki, 2015 uzak değil,
Köprünün altından daha çok sular akar.
Yorum Yapın