Diyelim ki hükümeti protesto eden bir eylemde gözünüz yarıldı, patladı.
Yeni sağlık torba yasasına göre o yaralıya oradan geçen sağlık görevlisi müdahale ederse, 20 bin TL ceza ödeyecek.
Ceza da alacak.
Başbakan Muğla’ya geldi örneğin,
Valilik bir genelde yayınladı,
O günler içinde yürüyüş yapmak yasak, demokrasiye aykırı.
Örneğin AKP hükümetinin icraatlarını sevmiyorsunuz, eleştiriyorsunuz.
AKP demek bile yasak, anayasal suç konumuna geliyor.
Bakın bu durumu nasıl özetliyorlar.
İktidar için doğru olan sadece kendi yaptığıdır,
Demokrasi iktidarın uyguladığı kanundur,
Eğer iktidar rahatsızsa karşıt gelişmeden o suçtur.
O zaman malum, hâkim, savcı, polis, vali her kimse harekete geçer.
Gereğini yapar.
Bunun adı eğer muhalifseniz,
‘Toplumun huzurunu kaçırmaya dönük hamleler ‘ olarak ifade edilir.
Öyleyse demokrasinin yeni tanımı nedir?
Söyleyelim,
Saat on’dan sonra canı bir kadeh isteyen içki alamayınca kanunen demokrasinin gereği yerine getiriliyor, en az ç çocuk yapmazsa aile toplumun geleceği şekillenemiyor, Sezaryen yaptıran kadın eşitlik kuralına aykırı hareket ediyor, kız erkek öğrenci aynı evde yaşıyorsa maazallah durum çok fena.
Efendim dershaneler konusunda hayır diyen kesim, eğitim sistemine balta vurmak istiyor.
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Yeter ki iktidarın hoşuna gitmeyecek şeyler olmasın,
Oldu mu denetimdi, yaptırımdı, cezaydı, başa güreşiyor.
Şimdi sırada ne olacak bakalım.
Son kaset ve MGK tartışmalarının ardından nasıl bir tablo ortaya çıkacak.
İmza kapak gibi ortada duruyor.
İstermisiniz, bu haberlere de yarın bir gün yayın yasağı konulsun,
Etiketi de hazır,
‘Yassah, gardaşım!’
Yorum Yapın