Kısa adı HES.
Açık yazılışı, Hidro Elektrik Santrali.
İktidar, Karadeniz’in bozulmamış doğasını, bitki örtüsünü, kuşunu, kurdunu,
Enerji kaynaklarını biz kullanalım, muhtaç olmayalım diye bu projeye ağırlık veriyor.
İlk bakışta evet.
Kendi imkânın varsa, neden olmasın?
Kullan tabi de,
Sonu nereye varacak bu işin.
Çok uzağa gitmeye gerek var mı?
En basit tarafıyla bu köy, insan, ana bacı kardeş, neden feryat ediyor?
Dertleri nedir?
Yoksa bu insanlar deli mi?
HES yapılıyor, yatırım yapılıyor, onlar feryadı figan.
Demek ki bi yerde yanlış var,
Bi şeyler ters gidiyor.
Dert HES değil, başkan bişey.
Halk doğal olarak feryat ediyor.
Suyum,
Aşım,
İşim,
Toprağım,
Canım,
Yanıyor diyerek haklı olarak karşı çıkıyor.
İçinde başörtülü bacımda var.
Malum bilirsiniz sayın başbakan Gezi olayları sırasında Kabataş Mevkiinde olmayan bir olayı olmuş gibi göstererek bu ifadeyi kullanmıştı.
Fos çıktı.
Oysa Rize’nin İkizdere ilçesi Şimşirdere Köyündeki HES feryadı, Kabataş’ta yaşanan olaydan farklıydı.
Jandarma başörtülü bacımda dahil acımasızca vurdu,
Zavallı köylümün gözünü patlattı,
Rize, Başbakanın memleketi.
İşin içinde başörtülü bacı olunca renkte değişiyor hani,
Orada kullanılmak istendi, İkizdere’de gerçeği oldu.
Canı yandı.
Hani sık sık eleştirir, muhalefet yok deyip bazen günahını aldığınız CHP’nin Tuncelili genel başkanı ki, Rize’de olan bu olayı kaçırmadı, koca resmi adeta bir tokat gibi yapıştırdı.
‘Başörtülü bacıma bunu kim yaptı’
Başbakanın yerine AKP’nin kameraları görünce doğrusu kendinden geçen sözcüsü Hüseyin Çelik, Başbakanın yerine Havva Bir’den özür diledi.
Ve HES durduruldu.
Yorum Yapın