Dersimli Kemal

Ecevit şapkasıyla CHP kurultayına giden Kemal Kılıçdaroğlu, henüz ‘Dersim’li’ değildi.
Deniz Baykal’ın kasedi daha soğumamıştı.
Kemal bey, emekten, halkçılıktan, devrimcilikten, dürüstlükten söz ederken ‘Gandhi’ sıfatını almış, henüz o dönemin gazıyla ne olacağı konusunda net bir duruş sergilememişti.
Bildiğimiz tek şey, Dersimli Kemal’in Baykal’ın CHP’de yarattığı boşluğu dolduracak olmasıydı.
Kemal Kılıçdaroğlu, kaç kez kadro değiştirdi?
İlk golü oy kullanamadığı 2011 genel seçimlerinde yedi.
İl Başkanı Berhan Şimşek ve koca İstanbul CHP örgütü nasıl olurdu da o zaman Dersimliyim demeyen Kılıçdaroğlu’nun nerede oy kullanacağını bilemezdi.
Kemal bey koltukta oturduğu süre içerisinde bir genel seçim, bir yerel seçim bir de Cumhurbaşkanlığı yarışını kaybetti.
Özellikle (E.İ) tercihi çok tartışılmış, MHP bile sesini çıkarmamıştı.
Bir bedel ödenecekse KK’u ödeyecekti lakin bedeli CHP ödedi.
KK BAKTIK Kİ İŞ BÖYLE GİTMİYOR
CHP’nin altı okundan, Kemalizm felsefesinden, köylünün, emekçi kesimden vazgeçerek partiyi sağa kaydırmaya çalıştı.
Onca transferler yine fayda etmedi,
Bizim devrimci Kemal başaramadı.
Netekim,
Her başarısız lider gibi gitmek yerine o da koltuğa yapıştı.
Bir Muharrem İnce ağzını açtı, o da çabuk modaya uyarak sesini çıkaramaz oldu.
Kurultayda aldığı oy azımsanmayacak kadardı ama olsun du yeterince işe yaramamıştı.
CHP, psikiyatrist Prof. Bekaroğu ile sağdan dindar kesimden oy alabilirmiydi?
Twıtterden içki içen Hüseyin Aygün ile nedense Kürtçülük kartını cebinden çıkartmayan Tanrıkulu, CHP’yi iktidara taşıyayabilirmiydi?
Daha öncede yazdım,
Ben CHP lideri KK’ndan hiç Atatürk sözü duymadım.
Hadi Erdoğan demiyor anlarım da KK’u neden söylemiyor hiç anlayamadım.
KK’unun siyasi yaşamında değişen nokta ise ABD’nin pişmiş kelle gibi sırıtan Ricciordıone isimli elçisiyle yediği yemekti.
(E.İ)’nu Derviş’le konuşurken, kimseye hesap vermedi.
İstifa da etmedi.
CHP’yi yere çaktı ama koltuğu bırakmamak için kurultay kartını oynadı, başardı da..
KK’nun ABD gezisi ise elçiyle yediği yemek sonrası önemli hamleydi.
O kadar konuştu ama ne 30 Mart’ta ne de 12 Ağustos’ta bi şey elde edemedi.
Şimdi CHP bu haldeyken, Atatürk ve devrimleri saldırı altındayken, Cumhuriyetin temelleri çatırdıyorken,
AKP bunu yaptı, AKP bunu yaptı demenin ne faydası vardı?
Balık her taraftan kokuyor işte..
Bizim KK’u, bu kez işi ‘Dersim’e’ havale etmeye kalktı.
KK’u gerçekten CHP’li mi?
Atatürkçü mü?
Devleti kuran partinin genel başkanı olduğunu biliyor mu?
Atatürk’ün koltuğunda oturduğunu da ?
Yoksa hakikaten yeni CHP, yeni Türkiye?
Dersimli Kemal söylemi,
KK’na inancımı yitirmeye yetiyor..

 

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir