Hani şu meşhur ‘Çaldıysa çaldı’ sözü var ya,
Neredeyse sanki haklılar, dedirtecek cinsten haline geldi.
Düşünmek gerekir..
Bir ülke aklınıza getirin ki, dört bakanı hakkında muazzam iddialar var,
Yolsuzlukla suçlanıyorlar.
Bir siyaset anlayışı düşünün ki,
Yolsuzlukları ortaya çıkartmak yerine üstünü kapatmaya çalışıyor.
2002 yılında iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’nin her anlamda önünü açacağı noktasında bu halka söz vermişti.
Bir gerçek var ki,
AKP sadece kendi menfaatleri doğrultusunda siyaset izleyerek ülkenin önünü tıkadı.
Özgürlükler sözcüğü AKP için sadece kendi belirlediği çizgi haline geldi.
Daha da acısı olan hukuk devletinde hukuku savunması gereken ağızlar yolsuzluklar noktasında sadece kişisel çıkarlarını düşünerek toplumdan ülkeden her şeyi gizlemek kaçırmak istediler, istiyorlar.
Suçlu olmadığını bilen bakan, memur, amir neden hukuk önünden, mahkemeden kaçar ki?
Suçlu olmadığını bilen vicdan, neden yolsuzluk ve yanlışlıklar haberinin duyulmasından rahatsız olur ki,
Bugün yolsuzluklarla ilgili olarak yapılacak olan haberlerin önünün tıkanmak istemesi bu gerçeğin hakikatini göstermiyor mu?
Hukuk devletinde yolsuzluğun ne demek olduğunu bilmeyen mi var?
Siyasetçiler, vicdan sahibi herkes, yöneticiler, güvendiğimiz herkes,
Bu çıbanı deşmek patlatmak tedavi etmek zorundadırlar.
Yoksa halının altına süpürmekle siz gerçekleri bu halktan saklayamazsınız,
Gerçek mutlaka sizin yüzünüze er ya da geç çarpacaktır.
Yorum Yapın