Peki! sendeki bu çekememezliğin sebebi nedir birader!
İsmini deşifre etmeyeceğim,
Kendini bu yazıyı okuduktan sonra mutlaka hatırlayacaktır.
Dün yazdığım;
‘CHP’nin projesi AKP’yi zor durumda bırakacak’ başlıklı köşe yazıma sosyal medyadan aynen şu ifadeleri kullanmış;
‘Ağzı olan konuşuyor, kalemi olan yazıyor (mürekkebe yazık)’
Neden? Çünkü ben AKP’ye yalakalık yapmıyorum.
Onun için ağzım var konuşuyor oldum, kalemim var yazıyor oldum ve mürekkebe de yazık etmişim.
Yaşşa Davutoğlu! Varol Erdoğan! desem,
Biliyorum ki, köşe yazısının kenarına kuş, böcek, çiçek resmi de çizecek..
Hani ilkokulda yapardık ya..
Sevgili eleştirmenin AKP anlayışını anlarım,
Ama bana dönük bu alaycı üslubunu asla kabul edemem.
Ben neticede AKP’yi övmek zorunda da değilim.
Bana ait bir görüşü katılırsın yada katılmazsın, köşeme taşıdım.
Benim köşe yazılarımı bilenler
Buradan CHP’ye de MHP’ye de en sert eleştirileri yönelttiğimi biliyorlar
Ne ki ben;
Allah var…
Hiçbir partiliden, tabandan böylesine alaycı bir üslup görmedim.
Herkesin kişisel görüşü kendisinedir,
Her gazeteci AKP’yi alkışlayacak diye bir kural da yoktur.
Kaldı ki, iktidarın çoğu uygulamalarını eleştiren doğru bulmadığımı dile getiren ender yazarlardan bir tanesi olduğuma inanıyorum.
Gazetecilikte budur,
Aman ne der, ya sonu ne olur, öyle yazmasaydım keşke demeyecek şekilde kalemini oynatmadan yazan kişidir gazeteci,
Bir tek farkı vardır!
Adam gibi, hakaret etmeden yazar.
CHP’lidir,
MHP’lidir,
AKP’lidir,
Komünisttir,
Liberaldir,
Solcudur,
Beni hiç ilgilendirmez.
Onun içindir ki sevgili eleştirmenim daha yapıcı ve beni de ikna edici cümleler sarf etseydiniz ben de bu cümleleri şu yoğun gündemde boşu boşuna yazmazdım…
Mürekkebe de yazık etmezdim..
Yorum Yapın