Sayın başbakanla; sayın Genelkurmay başkanının Başbakanlıkta çok özel! görüşmesini izledikten sonra,
“Sır küpüm” dediği Müsteşar Erhan Fidan’ın, AK Parti genel merkezine geldiğini akşam haberlerinden öğrendik.
Konu elbette son yaşanan terör olaylarını görüşmekten öte bir şey olamazdı,
Gerçi sayın başbakan orada var mı yok mu bilinmiyor habere göre ancak,
Kurmayların devletin makamı yerine neden parti genel merkezini seçtiği, müsteşarın neden AK parti merkezine geldiği manidar değil midir?
Bildiğimiz kadarıyla kurumların buluşma noktası devletin ortak mahalli ya Başbakanlık, ya Cumhurbaşkanlığı (yani Köşk) ya da MGK’dır.
Parti merkezide nereden çıktı diye soruyor insan.
O zaman tanımlamanın da adı değişiyor;
Milli İstihbarat Müsteşarı yerine,
“Ak İstihabarat Müsteşarı”
Önce Uludere, sonra Diyarbakır ve Silvan sonra Uludere yine bir trafik kazası, sonra Gaziantep sonra Beytüşsebap,
Güneydoğu cirit atan yabancı Suriye mensupları.
Toplayın hepsini üst üste.
Türkiye’nin Temmuz ayından beri ne kadar sağlıklı bir istihabarat ışığında yönetildiği eleştirilerini varın sizler takdir ediniz.
Kanaatimiz odur ki, Türkiye Cumhuriyeti var olduğu süreden beri devletin tüm kurumlarının bu kadar politize edildiği hiçbir dönem yaşamamıştır.
Ne ilginçtir ki, bu tablo daha sağlıklı daha güvenli ya da daha müreffeh bir Türkiye yaratma uğruna verilen uğraşlar, çalışmalar şeklinde nitelendirilirken ne acıdır ki, Türkiye hiç olmadığı kadar baş ağrısı çekmektedir.
Sözün kısası devletin tepesinde bu kadar sağlıklı çark dönerken ülkede neden bir şeyler ters gitmektedir,
30 Ağustos resepsiyonunu kulak rahatsızlığını bahane ederek iptal eden sayın reisi cumhur’la, kitleler üzerinde böyyük bir karizması olduğu iddia edilen sayın başbakan Erdoğan’ın bu sorulara yüreklilikle cevap vermesi gerekmez mi?
E, tabi bu soruları soracak hangi yiğit ve cesur bir kalem, yazar, çizer ne bileyim daha önemlisi bir yurtsever aydın bulabilirseniz eğer…
Yorum Yapın