Aysel…

Sen taşı eline alınca Aysel, sandın ki asker polis kaçacak….!
Sandın ki, o güvenlik güçleri tırsacak.
Karıştırdın Aysel,
Ne yaptığını sen de anlayamadın…

*

Hani masal, hayal, safsata olduğunu;
Aslında bölücübaşının serbest kalmasına, özerklik başta olmak üzere, güya ayrımcı bir Kürt devleti kurmak hayali ile bir çözüm sürecidir dayatılıyor ve de gidiyor.
Sen de farkındasın Aysel?
Öyle bir şey olmayacak.
Dert barış, huzur, özgürlük, bir Kürt devleti kurmak değil,
Dert, emperyalizmin ekmeğine yağ sürmektir.
O nedenle,
Attığın taş, polisi askeri ürkütmedi, 
Sen kaybettin.

**

Bilmiyoruz tabi ki,
Gittiğin yerlerde bu topraklar üzerinde en az benim, senin hepimizin kadar hakkı olan o temiz, vatansever, dürüst, bu bayrağa, toprağa bağlı Kürt vatandaşımıza da hangi masalları anlatıyorsun,
Ben aslında gördüm Aysel?
Elindeki taş, kanıtıydı…

**

Yazık,
Bu ülkenin suyunu içip, ekmeğini yiyip, parasını cebine koyup,
Güya sözde demokrasi, özgürlük, barış getireceğim size diye kandırdığın insanlara attığın taşı o eline nasıl yakıştırdın.
Çirkindi,
Farkında değilsin…

*

Dönelim iktidara,
Çözüm süreci, aman sesinizi çıkarmayın,
Analar ağlamasın diye diye,
Bölüciler gitikçe arttı.
Artık Atatürk heykelleri güpegündüz ateşe veriliyor.
Terleyen Cumhurbaşkanı ABD’de IŞİD için pazarlık yapıyor,
Dinleyen yok tabi ki.
Yukarı tükürsen bıyık,
Aşağı tükürsen sakal.
Aysel Tuğluk ise burada şov yapıyor.

**

Son söz,
Sen kaybettin Aysel,
O taş bizi değil seni buldu.
Asker, polis kimse çekinmedi.
Kaybettin Aysel, kaybettin….

 

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir