Bir haftadan beri Taksim Gezi parkıyla yatıyor,
Taksim Gezi Parkıyla kalkıyoruz.
Neydi hatırlayalım,
Karizmatik Sayın Erdoğan, ‘Siz ne yaparsanız yapın biz kararımızı verdik’ dedi.
Topçu Kışlası, Taksim’in yayalaştırılması, AVM.
Derken iş, bir ağaç sökümüyle başladı
BDP’li bir vekil taki dozerin önüne atlayana kadar her şey sakindi,
Sonra kıyamet koptu,
Bir haftadan beri Türkiye ayağa kalktı,
Taksim, Beşiktaş, İstanbul, Hatay, Tunceli, İzmir, Trabzon, Rize hattta yabancı ülkelerde yaşayan Türkler yurdun bir çok yerinden acayip sesler gelmeye başladı.
O zaman kadar
Ayyaş, Alkol yasağı polemiği ile gerilen halk bir zaman sonra patlayacaktı ve öyle oldu
İstanbul’da birinci Gaz Festivali başladı
Derken barut ateş yan yana geldi, polis Allah, Allah! Nidalarıyla saldırdı.
Ülkede herkes neler oluyor? Dedi.
Olayların başladığı günün hemen ardından Kadıköy’deki mitingi iptal eden ve Taksim’e giden Kılıçdaroğlu ise neredeyse çarmıha gerildi.
Hükümetin başı, ne kadar yetkilisi varsa, dinlediğim onca medya CHP ve CHP’yi hedef gösterdi, olayların başlangıcı olarak sorumlu tuttu.
Oysa CHP lideri oraya bir sade yurttaş olarak gitti,
Parti bayrağı açılmadı., provakatif bir eylemde bulunmadı.
Neticede anamuhalefet partisi idi,
Herkes beğenmek zorunda olmasa da protestoculara destek çıktı.
Bir haftadan beri vay efendim CHP olayların fitilini ateşleyen kurum oldu.
Oysa aynı Kılıçdaroğlu sorumluluk gereği Cumhurbaşkanı ile olayları görüşecek tansiyonun düşmesine sebep oldu,
Başbakan Vekili nitekim özür diledi.
Cumhurbaşkanı ondan önce itidal çağrısı yaptı.
Neyse olan oldu ama şimdi işler yine durulacak gibi görünmüyor.
Sayın Başbakan yine dışarıda yakmak yıkmaktan söz etti,
Türkiye’ye bu gece dönüyor bakalım,
Şimdi ben burada mutlak olarak hedef gösterilen CHP ile ilgili birkaç kelime zikretmek istiyorum.
Öncelikle taraf değilim,
Bir haksızlığı göstermek takdirinize sunmak istiyorum.
CHP’yi en çok eleştiren bir ismim.
Ama bu ülkenin nice baş belası zor durumunda ülke kaderini CHP’nin çizdiğini ifade etmek isterim, kabullenelim.
İşte 1 Mart tezkeresindeki red oyları.
Tartışırsınız yada kızarsınız o ayrı bir konu Uludere konusu,
Taksim Gezi Parkı,
Habur sınır kapısındaki yaşanan rezalet sonrası duruşu,
Oslo belgelercin ortaya çıkarılması,
İmralı tutanakları,
Daha pek çok konuda CHP’nin gayreti ve çabası vardır.
İşte başbakan Erdoğan’ın rahatsızlığı esnasında sayın Kılıçdaroğlu’nun ziyareti,
Sayın Erdoğan’ı meclise taşıyan parti olması.
Kim ne derse desin Türk siyaset tarihin en köklü en deneyimli ve en tecrübeli kurumudur CHP
Bugün bodoslama dalınan pek çok konuda CHP’ye büyük haksızlıkların yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini görüyorum,
Ki,
Sıkıysa CHP’ye onca eleştiri getiren herkesin iktidara da aynı şekilde eleştiri getirip getiremediğini görelim bakalım.
El mi yaman, CHP’mi yaman.
Yorum Yapın