İslam tarihinin beni en çok etkileyen kısmı İslamiyet’in doğuşu ile ilgili yaşanan gelişmeleridir
Ne ki, Allahın yüce dinini yaşatmak için müminler ne mücadele vermişler, ne zorluklar çekmişlerdir.
Neticede kâfir ordusu yenilmiş, İslamiyet tüm dünyaya yayılmıştır.
İslamiyet’in yavaş yavaş yayılmaya başladığı günlerde yaşanan bir hadise var ki burada analatmadan geçemeyeceğim
Müşrikler ne yaparsa yapsınlar İslamın yayılmasını önleyemiyorlardı,
Bu tahrik onları daha da güçlendiriyordu
Birgün Hz Peygamberimiz bir sohbet esnasında etrafındakilere öyle bir söz etti ki, hakikaten herkesin kulağına küpe olacak cinstendi,
Neden o ismin büyük olduğunu gösterecekti.
Peygamberimiz ‘Ben bile ne olacağımı bilmiyorum’ derken peygamber olması yanında mütevaziliğini de gösteriyordu
Neticede 63 yıl yaşadı ve Allaha kavuştu.
Neden anlattım.
Bizim siyasetçilerimiz koltuğun tadından mıdır yoksa edindikleri kötü alışkanlık mı? bilemem ama gitmemek için direniyorlar,
Sanki ebedi kalacaklarmış gibi hareket ediyorlar.
Neticede kaybedeceklerini bir türlü hazmedemiyorlar.
Oysa hazmetmeleri gerekir
Enin de sonunda kaybedeceklerini anlamalıdırlar.
Millet başa getirirken iyide protesto edince mi kötü.
Demokrasinin güzelliği kazanınca sevinmek kadar kaybedince de bırakıp gitmeyi bilmektir,
Haksızlığı görmek, yapılan işi alkışlayabilmektir
Demokrasi bunun için güzeldir.
Ne ki inat edip, kendilerini haşa tanrılaştıran kim olursa olsun enin de sonunda kaybedeceklerini bilmesi gerekir,
Ne giderken kötü iz bırakmak nede arkasından söyletmek bırakıp giderken yapılmaması gereken işlerdir.
Bağırıp çağırmak para etseydi zaten çoktan her şey yoluna girrdi,
Öyleyse kavga nedir?
Özveri mi, saygı mı, sevgi mi yada bırakıp gitmek mi, gitmeyi becerebilmek mi?
Yorum Yapın