Aslında 1 Mayıs’ı yazacaktım,
Ama Gezi olayları ile ilgili olarak 26 sanıklı davada beraat kararı çıkınca,
Ahmet Sert adlı okurun 23 Nisan tarihli ‘Bahane Şahane’ başlıklı yazıma yazdığı o eleştirisini arşivden çıkarıp bir kez daha dikkatle okuma gereği hissettim. Haklı dik duruşumuzun göstergesi olarak bugün ortaya koymak istedim.
Bol imla hatalı aslında ne demek istediği pek anlaşılmayan, ne var ki okuyucunun farklı görüşte de (ki bu doğaldır) olsa demokratik hakkını elbette Gündoğumuhaber gibi Gümüşhane’nin ilkeli, özgür bağımsız sayfasında dile getirmesini de yadırgamadım.
Ancak mahkemeden çıkan Gezi kararı sonrası bir cevap hakkımın doğduğuna da inanıyorum.
Ahmet Sert bakınız neler yazmış…
‘geziciler konuştu sen yazdın chp de proje yok vaat var bekara. hatun boşama var almanya ve ingiltrerde senin gibi diyor ne gerek var hava alanına kanala köprüye acaba niye. ya bu neyin kafası iltidar olalım ne olursa olsun yatırım olmadın imf ye muhtaç olsun faize batsın farketmez zihniyeti. yazık yazarlık yapıyosunuz insanlara bu ülkeye nasıl ihanet edilir ince ince anlatıyorsunuz.’
Öncelikle şunu hatırlatmak isterim.
Gezi olayları konusundaki fikrim olayın tamamen demokratik bir eylem olduğu kanısıdır.
Bu demokratik eylem kimi çevreler tarafından provoke edilse bile iktidarın kabullenmek istemediği tek gerçeğin demokratik tepkiyi kabul etmeme anlayışdı.
Çok uzun tartışırız ancak bana ayrılan bu köşe müsaade etmez.
Nitekim mahkeme tarafından 26 sanığa beraat kararı verildi.
Tıpkı Balyoz Ergenekon davalarındaki kahraman subaylara aydınlara istenen beraat kararının arkasındaki gerçek gibi
Tüm çarpıtmalara yalan yandaş ve milletin kafasını karıştıran bilgiler havada uçuşurken, gerçeğin ortaya çıkmasına da gazetecilik, dürüstlük, verdiğimiz mücadelenin haklı ifadeleri olarak önemli bir gösterge saymak gerekmiyor mu?
Dolayısıyla,
Geziyi’de Ergenekon’u balyozda’ da haksızlığa uğradığna inandığımız kahraman subayların, yazarların, bilim adamlarının bugün ne kadar haklı oldukları ortata çıkmıştır, uğradıkları haksızlıkların hesabı da günü geldiğinde elbette sorulacaktır.
Ve hatta bugün iktidarın istediği gibi dizayn edilmiş bir hukuk sisteminde tarihe geecek beraat kararlarının çıkması ve beraat isteklerinin ısrarla yinelenmiş olması da ayrıca ibretlik bir olaydır.
GELGELELİM IMF MESELESİNE
Evet, Türkiye IMF’e dönem dönem muhtaç olmuştur ancak IMF’e borcu bitirdik diyen iktidarın 12 yıl boyunca dış borcu ne kadar artırdığı meslesinin de açıkca ortaya konulması noktasındaki kafa karışıklığımızı da açıkca gidermesi gerekmektedir.
Hele hele 2.70 TL’ye yakın dolardaki uçuşun ardından hala güçlü Türkiye ekonomisinden söz etmek ne kadar gerçekçidir, kamuoyunun takdirine bırakıyorum
Ve sözü fazla unutmadan;
Demokrasi ile yürütülen ülkelerde çağdaş yaşamın gereği olarak sosyal devlet anlayışında, üreten kazanan birlikte kazanmaya çalışan toplumların özünde görülecektir ki, ülkelerin mutluluğu ancak ve ancak milli gelirin ortak paylaşımı, adaletli dağıtımı ve taşın altına eli aynı anda koymakla gerçekleşebilir.
Siz istediğiniz kadar yol, köprü havalimanı, baraj, konut yaptık diye övünseniz bile!
Yorum Yapın