Eskiden büyüklerimiz, Çokca şımardığımız zaman dilimi içerisinde; Var sizin bu gevezeliğinizde bir hikmet derdi. Biz bu sözü anlamaz işin suyunu çıkarırdık. Sonra o gevezeliğimiz tavan yapardı Büyüklerin tepkisini anlamamazlıktan gelip, kıkır kıkır gülerdik. Doğrusu birimizin kafası kapıya çarptığında, bir bıçağın parmağa değdinde, bir taşa takılıp düştüğümüzde anlardık ki, ‘Büyüklerimiz haklıymış, O gevezeliğimiz ve hareketliliğimizde bir hikmetin var olduğunu’ 40 yıla yakındır Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da son dönemde Güney’e ve Karadeniz’e yayılmaya çalışan terör belasıyla uğraşan Türkiye, kahpe kurşunlarla can veren sekiz evladını daha kara toprağa verirken,
Ve üzerindeki şoku atlatamamışken, Suriye Akdeniz’de uçağımızı düşürdü. Hayrola ne iş Suriye dediğimiz anda; Rio senin, Brezilya benim, Meksika derken fellik fellik dolaşan sayın Başbakan iki kez rotasını değiştirdiği uçağını Ankara’ya indirdi. Şuraya dikkat çekmek istiyorum. Savaş uçağı düştü; Düşüren Suriye hayrettir arama kurtarma çalışmalarına başlayan da Suriye. Başbakan ani gelişen bu olay karşısında ne hikmetse muhalefeti de yanına çağırdı, NATO’yu devreye sokmaya uğraşıyor. Sözde stratejik belamız pardon müttefikimiz ABD ise göz yaşatıcı bir yaklaşımla!!! yardıma hazırız dedi. Esad’a, Mübarek’e, Bin Ali’ye, Kaddafi’ye şuna buna höty diyen, Arap topraklarını dar eden ABD bize yardıma hazırmış! Şimdi bizimkiler düşürdü dediği uçağımız için Suriye’ye vuralım mı vurmayalım mı açıklamasını düşünüyor. Tartışıyor. Böyyük müttefik Obama acaba şimdi kıs kıs gülüyor mu dersiniz? Türkiye onca meslesi varken Suriyeye bu kadar hiddetlenmesinin arkasında bir hikmet olduğunu düşünenler düşürülen uçakla birlikte acaba bize hak verirlermiydi? Terör saldırıları, Başbakan yurt dışındayken artan trafik acaba Türkiye’yi söylentilere göre, bir oyunun parçası mı ya da zaten kazan gibi kaynayan Ortadoğu’ya bir yeni bir savaş ülkesi katma amacı mı?
Zaman gösterecek. Allah korusun şu zaman dilimi içerisinde bir savaşın bırakınız Ortadoğu’yu dünyayı ne hale getireceğini düşünmek bile istemiyorum? Böyyük kalemlerde ise tık yok,
Ne dersiniz sevgili okuyucularım hoca efendi hazır Sayın Başbakanın davetini reddetmişken şansımızı birde biz mi denesek acaba?
Belki uğurlu gelir,
Bizi de bu beladan kurtarır.
Yorum Yapın