Kemal beyin çizmeleri

Baykal sonrası CHP kurultayında Ecevit şapkasıyla gördük onu.

Hatırlayanlar bilir, ‘emekten söz edip, fakir fukara edebiyatı yapıyor’ deyip o gün topa tutan  medyanın kalemşörleri, giydiği gömlek markasından bile salvo yapmışlardı CHP’nin yeni liderine.

Tartışmasız o gün CHP içinden herkes, en keskin politbürocu Önder Sav bile ‘aradığımız lideri bulduk’ dercesine Baykal’ı kırma uğruna desteklemişti onu.

İlk golü yiyen de Önder Sav oldu.

CHP hareketlenmiş, bir Kılıçdaroğlu rüzgarı esmişti o günlerde.

2009’da İstanbul belediye başkalığı için Gürsel Tekin’le çıktığı yolda yüzde otuzdört oyu tek başına aldığı tartışmaları günlerce konuşulmuştu.

İşte bu tablo içinde, Kemal bey seçilir seçilmez tuhaf bir söylemle, ‘artık yeni CHP var deyince’, acaba ne oluyoruz diye şaşa kaldı ulusalcı, Kemalist kesim.

Kemal beye siyasetin ilk cilvesi İstanbul gibi orayı alanın Türkiye’yi alacağı bölgesinden geldi.

Çünkü yerel seçimde Kemal bey, ismi yazılmadığı için yada yazdırılmadığı için oy kullanamadı.

Doğrusu o gün fena bozulmuştu ama belli etmedi.

Günler aylar yıllar derken sayın Kılıçdaroğlu genel başkanlıkta ikinci yılına girdi.

İlk günkü rüzgâr dindi, CHP’de tuhaf şeyler konuşulmaya başlandı.

Halbuki Kemal bey partideki tüm muhalif sesleri susturduktan ve genel başkan olduktan sonra çizmelerimi giyeceğim söylemini ortaya atmıştı.

Gelgelelim bugüne.

CHP sözcüsü Haluk Koç’un Oslo mektupları çıkışı büyük yankı uyandırırken, Kemal bey bu kez ilginç bir yanıtla, ’PKK silah bırakacaksa, görüşmeler devam etmeli’ dedi.

Vallahi pes! sayın genel başkan o zaman ne diye Oslo meselesini parti sözcüsüne açıklattırdınız ki!

Anayasal hukukumuz kırmızı çizgilerimiz diyorsunuz;

Eşkıya ile pazarlık ederken o sözcüklerin hiçbirisinin anlamı olmayacağını bilmeyecek kadar tecrübesiz olamazsınız sayın başkan

Ki,

Eşkıyanın amacı zaten anayasal düzeni değiştirmek değimliydi?

Bir taraftan partideki ulusalcı kesim AKP iktidarını paçasından yakamışken sizin bu çıkışınız kuyu içinde ıslanmış AKP’ye el uzatmak anlamına gelmez mi?

Daha Hüseyin Aygün şokunu atlatmadan, tartışmaları soğutmadan, liberal kesimi temsil eden ve talimatınızla görüşüldüğü iddia edilen iktidara yakın yazarlarla tartıştığınız bence tamamı yanlış olan Kürt meselesi davasının da yanlış tarafında değimlisiniz?

Oysa Anadolu, bu ulus sizden zaten çıkmazda olan ve giderek ağırlasan ülke sorunlarına alternatif bir siyaset üretmeniz için ümitle bakıyordu;

Yani sizden çizmelerinizi giymenizi Anadolu’da yeniden bir ışık çakmanızı istiyordu.

Siz çizmenin obür tekini sanırım AKP genel merkezinde unutmuşsunuz.

Ne yalan söyleyeyim,

2013 yerel seçimde yiyeceğiniz ilk tokat sakın sizi şaşırtmasın sayın Kılıçdaroğlu;

Çünkü siz anlatılanlarla ve yaptıkları şu ana kadar pek örtüşmeyen bir CHP Genel Başkanı profili uyguladınız.

Bizden söylemesi…

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir