Ne olursa olsun benden olsun

Nalburdan geçerken, makarnalar raflarda sıralıydı.
Zahirecinin önünde çatal bıçak takımı.
Kuyumcuya girdiğimde çikolata, şeker, lokum.
Hadi biraz ötede oyuncakçı da takım gerdanlık.
Ya mahalle manavına ne dersiniz?
Boy boy gravat, gömlek, takım elbise!
Az ötede fırında çinokop, lüfer, istavrit!
Şaşırdınız değil mi?
Böyle bir anlamsız karşılaştırma olur mu?
Olmaz elbette.
Bir tek iktidar AKP sınırlarını zorluyor.
TÜBİTAK’a hayvanat bahçesi müdürünü atayan zihniyet,
PTT Genel Müdürünü Danıştay üyeliğine de elbette atayabilir.
Belediye tiyatrosuna tıpkı Güreş Federasyonundan atama yaptığı gibi.
Temel nedir?
Hukuk devleti mi? Hak mı, hukuk mu?
Çarkın işlemesi mi?
Yoksa ne olursa olsun her tarafta sanki kıyamete kadar olacakmış gibi kendinden olanı en iyi yere taşımak mı?
Bir gün bir yerden patlak verir.
Siz o zaman bakarsınız,
Kabzımal’da altın bozdurmaya benzer bu iş!
Ötekiler ne iş yapsın o zaman,
Hukuk Fakültesi neden var?
Hakim, savcı, yargıç, avukat, mahkeme, dava, mübaşir, celse
Ne ifade ediyor size?
Ben yazayım..
Genel Müdür,
Müsteşar,
Daire Başkanı,
Yönetim Kurulu üyesi.
Netice de hepsi atama.
Çevreleyen sınır belli,
Ne olursa olsun, benden olsun. 

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir