Neler oluyor diye sormayacakmısınız

 Haberler birkaç gündür haber sayfalarının manşetini süslüyor.

Konu Süleymaniye Bölgesi ve hakikaten üzüntü verici haberler.
Beklerdim ki, Sayın vali, Sayın vekil, Sayın  belediye başkanı, Sayın parti il başkanları;

Arasın.

Arasında sorsun!

Bu ulusal olur; yerel basın olur

Demelerini beklerdik;

‘Ne oluyor beyler, bu saçma sapan haberleride nereden çıkarıyorsunuz’

İnanın mutlu olurdum.

En sade deyimiyle Süleymaniye Bölgesinin önemsendiğini düşünürdüm.

Ancak bizimkiler, ‘yatan aslandan gezen tilki yeğ’ misali bir sağda bir solda olduğu için ve verdikleri sanki Gümüşhane bugünden yarına sihirli değnek dokunmuşcasına değişiyormuş misali beyanatlar daha bir süslüyor haber sayfalarını…

Süleymaniye Bölgesinin bu görünütüsü yazmışsa o haber sayfaları;

Acaba sokağın sesi diye mi ciddiye alınmadı yada gerçekten rahatsızlıklar biliniyordu da,

Susmayı tercih mi ettiler.

Doğrusu merak ediyorum.

Bir açıklamayı gerçekten onun için beklerdim;

Hani Gümüşhane burası…

Bir arı vızıltısının gürültüsü bile nasıl duyulmaz.

Sıradan bir olaymış gibi Süleymaniye’nin bu halini görmemezlikten gelemeyiz.

Şehrin can damarı, hayat damarı olan bu eşsiz bölgeyi kaderine mi terk edeceğiz?

Yada siyasilerin, yöneticilerin, idarecilerin, onun emrindeki çalışanlarının sadece dışarıdan gülümseten açıklamalarını seyretmeye devam mı edeceğiz?

Haberde ciddi iddialar varken,

Sayın Valinin, Sayın  vekillerin,  Sayın Belediye Başkanının, Sayın Müdürün, Sayın amirin, memurun susması akla mantığa aykırı geliyor.

Süleymaniye Bölgesinin bu görüntüsü elbette bu iddialar doğru ise hepimiz adına bir utanç abidesidir 

Ki;

Şenlikte sokakta, orada burada sallanan ellerden, güzelliklerden önemsiz olamaz.

Açıklamaları dinliyorum,

Gülüp geçiyorum.

Biz kapımızın önünü temizleyemezken, sokağın temizliğinden söz etmek ne kadar akılcı bir iş.

Süleymaniye Bölgesi gerçekten yalnızları oynuyor.

Ve biz hiçbir şey olmamış gibi gülüp geçiyoruz

Gümüşhanenin altın anahtarı kaybolup gidiyor

Dünya umurumuzda değil.

Peki bu şehir nasıl kalkınacak?

Bu kafayalamı,

Bu duruşlamı

Bu görüşle mi,

Bu anlayışla mı

Kırk gün hayra yorsanız;

İnanmam.

0 kişi beğendi

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir