Ne biçim oldu be! bu ülke,
Yandaşlar, savaş tamtamları çalıyor.
Sıkıysa Kuzey Irak’a dayan.
Olur mu?
Poşusuyla şov yapıyor Diyarbakır’da..
Siyasetin kirli yüzü meydanlarda,
Hakaretler, saygısızca sözcükler, ağıza alınmayacak hitaplar,
Beyaz ekranlara çıkan koca bakan nasıl da eleştiriyor gazete yazarını,
Verdiği örneğe bakın.
Yazmaktan utanıyorum…
Tv yazıyor adını,
Bakan..
Canımız acıyor..
Düşler ülkesinde mi yaşıyoruz,
Dışarısı karanlık,
Suriye’de ölen çocuklar geliyor aklıma,
Yitip giden Berkin Elvan, Burak Can şimdi aramızda olmalıydı diyorum..
Baharın geldiğine sevineyim mi,?
İstanbul’u, Gümüşhaneyi bu tatsız tutsuz yaşamın kıyısında nasıl özler insan..
Gözüm bir yanda gazetelerde,
Yandaşların hepsi aynı başlığı atmış,
Yenikapı’daki AK Parti mitingine,
Sonra Tuncay Özkan’ı dinliyorum, Perinçek’i,
Yaşadıkları haksız hukuksuz 6 koca yılı anlatıyorlar tek tek..
Lağım faresiyle 17 gün yaşadığını söylüyor Tuncay Özkan,
Perinçek, amaçlarının Cumhuriyeti yıkmak olduğunu söylüyor.
Koca Genelkurmay Başkanı Başbuğ,
‘Adalet’ istiyor..
Masmavi bulutlara doğru kaldırıyorum yüzümü,
Bir sızı giriyor yüreğime,
Demokrasiyi özlüyorum,
Hırsızlıkların, uğursuzlukların ortasından çekip çıkarmalı diye düşlüyorum ülkemi,
Nazım’ın dizleri geliyor aklıma,
‘Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa’
Usulca bırakıyorum gazeteyi bir kenara,
Aydınlık Türkiye’yi düşlüyorum yine,
Tuncay Özkan’ın,
Perinçek’i, Org Başbuğ’u düşünüyorum,
Neden 6 yıl ya da iki yıl bilemediniz beş yıl, hücre de de kaldılar,
Sanki şu günlerde sebebi çorap söküğü gibi geliyor,
Çamur kuruyor,
Balçık dökülüyor.
Güneş görünüyor güneş..
Vatansever,
Atatürkçü,
Laik,
Vatanın bölünmez bütünlüğünü savunmuş yurtseverler..
Ben düşünmeye devam ederken Suriye sınırında patlayan bombaların sesini duyar gibi oluyorum,
Başbakan’ın miting alanındaki sesi kulakları tırmalıyor.
Yorum Yapın