Eli kanlı teröristin önce cibinliği değiştirildi.
Oslo’dan çıkan görüşmelerin rezaleti tam da o günlere denk geliyordu.
Aman denildi aman,
Koltukta kalma pahasına ateş etme,
Çıraklık, kalfalık, ustalık dönemiydi,
Sana da yer olacak denildi.
Hala Kayseri meydanında asılı duruyor o sözler,
İndirecek muhalefet ne yazık ki yok,
Alıp getiren komutan ayağa kalkmadı diye mahkûm edildi,
Adına Balyoz denildi.
Diyarbakır meydanında bölücü başının resimleri boy boy asılırken,
Türkiye suskundu,
İşi gücü sıkıştı mı iktidara kol kanat geren MHP bile sıkıştı kaldı,
Unuttunuz mu yoksa?
İmralı’da yatanın mesajını okudu Sırrı Süreyya Önder ve diğerleri Kürtçe ve Türkçe,
Rezaletti.
Sonra İmralı seferleri başladı,
PKK’nın savunucuları devletin tekneleriyle gitti eşkiyanın başına,
Getirilecek paketin habercisiydi sanki,
Hedefte andımız vardı,
Sonra bir boy Tv verildi ve odası genişletildi.
Çekilirim ha! dediği günlerde,
Ha açıklandı ha açıklanacak, açıkla derken,
Paket açıklandı tek tek,
Arsa, arazi, isim, türban, ant,
Sıkıştırılmıştı içine,
Paket dediğin kese kâğıdından farksızdı,
Patladı..
Seçimler yaklaşırken şimdi de malum davanın kararı onandı
Ne tesadüf ki, her şey belli aralıklarla şıp diye gündeme oturuverdi..
Hani bizim yetmez ama evetçiler…
Kararı okurken ben hukuk devletin hukukun nasıl ezildiğini gördüm,
Genelkurmay Başkanı bir camiide o saatlerde vaaz dinliyordu,
Ve son derece rahattı…
Üzüldüm doğrusu,
Bu kadar haksızlık bu kadar hukuksuzluk varken, sokak neden tepkisiz kalmıştı,
Bu ülkenin aydın insanları neden bu kadar korkuyordu,
O sırada ben Başbakanın dün yaptığı konuşmada aradım sorunun cevabını,
And, kafatasçı bir anlayışla yazılmış meğer,
Peki bu cevaba verilecek bir yanıt yok muydu?
İşte 2014,
Aylardan Nisan,
Paketleyip, üstüne bir balyoz indirmenin tam zamanı,
Ama demokrasi ve hukuk kuralları içerisinde..
Gelmedi mi zamanı…?
Yorum Yapın