Çok mu hamaset yapıyorum,
Çok mu duygusalım,
Ya da bir gerçeği göremeyecek kadar körmüyüm…
Barış dediler,
İşte gördünüz Habur’daki rezaleti,
Herkes unutsa da ben unutmadım,
Hainler otobüslerin üzerinden bayrak sallıyorlardı,
Sonra açılım dediler,
Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarındaki paçavralar yandaş, Candaş ,sıkılmayan medyanın ekranını süsledi.
Çözüm süreciymiş,
Batsın böylesi,
Böyle barış gelecekse,
Eşkıya şımaracaksa,
Batsın..
Bir ses aradım bir ses,
Gelir buna isyan eder diye,
Sanki muhalefetin üstüne bi ölü toprağı çökmüş.
İşte gördünüz,
Diyarbakır’daki kepazeliği,
Mezarlıklarda şov yapan, yol kesen eşkıya,
Hani devletin polisi, askeri, MİT’i?
Yoksa onların gücü Taksim’de mi saklıydı.
İnsan üzülüyor elbet,
Bizimkiler bu belayı defedeceklerine,
Birbirlerine olmadık sözlere yükleniyorlar.
Ben kendi adıma söyleyecek bir şey bulamıyorum.
Hepsinden öte yeraltında al kanlarıyla yatan şehitler ne der?
Eğer fırsat olup kalkıp gelselerdi, ne yaparlardı acaba?
Cudi’de, Gabar’da, Şırnak’ta Tunceli’de can veren şehitler.
Hepinizin adına ben sizlerden özür diliyorum.
Yorum Yapın